HABERLER
ATATÜRK’ÜN İZİNDE BAĞIMSIZLIĞINA AŞIK BİR ŞEHİR
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajında Eskişehir’in bağımsızlık ve Cumhuriyet’e olan bağlılığına vurgu yaptı.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen mesajında şu görüşlere yer verdi: “Eskişehir'imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümünü kutlamanın mutluluğunu ve onurunu yaşıyoruz. Küçük bir Anadolu kasabası olan Eskişehir ve civarı, Kurtuluş Savaşının tüm safhalarına yakından tanık olmuş, büyük acılar çekmiş, büyük fedakârlıklarda bulunmuştur.
Eskişehir, 22 Ocak 1919 tarihinden 20 Mart 1920 tarihine kadar İngiliz, 19 Temmuz 1921’den 2 Eylül 1922 tarihine kadar Yunan işgali altında kaldı. 26 Ağustos 1922’de Türk Ordusunun başlayan taarruzu sonucu, 2 Eylül 1922’de Eskişehir düşman işgalinden kurtarılmış ancak işgalciler geri çekilirken şehri yakıp, yıkmış kenti harabe haline getirmişlerdi. Kaynaklara göre Yunanlılar geri çekilirken 250 kişiyi öldürmüş, kent merkezinde 2 bin hane, 22 otel ve han, 2 bin mağaza ve dükkan, 5 hamam, 4 fabrika, 2 cami, 3 mescit ve 10 okulu yakmışlardı. Köylerde ise 13 bin hane ve 2 bin ağıl ateşe verilmiş,150 bin dönüm ormanlık alan da kül haline getirilmişti.
2 Eylül 1922’de Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının komutasındaki kahraman Türk Ordusu Eskişehir’i düşmandan geri aldığında şehir harap ve bitap durumdaydı. Kanının son damlasına kadar direnen Eskişehir, tam bu noktada Milli Mücadelede önemli bir yerdedir.
Çünkü binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan Eskişehir, Milli Mücadele’nin 5 büyük savaşından üçünü yaşamıştır. Eskişehir’de kazanılan I. ve II. İnönü Savaşları Türk ordusunun moral ve motivasyonunu yükselterek ülkenin işgalden kurtarılacağı kararlılığına ilham kaynağı olmuştur. Kahraman Eskişehir halkı kurtuluş sürecinde bir direnç noktası, bir semboldür.
Büyük Önder Atatürk’ün, 'Eskişehir'i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım. Milli Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır. Askeri hareket icabı olarak ordumuz Eskişehir ve Eskişehir Halkı'na bir fedakarlık yüklemek mecburiyetinde idi. Bu bütün millet için fedakarane bir hareket idi ve bu şehir halkı ona göğüs gerdi. Tebrik ederim. Gördüğüme göre halk aydın ve faaldir. Toprak verimlidir. Az zamanda zayiatı telafi ve fedakârlıklarıyla iftihar edecektir.’ sözlerini Eskişehirliler her zaman ruhunda hissetmeye devam etmektedir.
Atatürk’ün yurt gezileri içinde 22 kez olmak üzere en çok ziyaret ettiği illerden biri de Eskişehir’dir. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Atatürk ve Eskişehir arasında sarsılmaz, güçlü bir bağ vardır.
Eskişehir her zaman ilkleri başarmış, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ulaşımdan sanayiye, tarımdan hayvancılığa birçok alanda bizzat Atatürk’ün talimatıyla şehre yatırımlar yapılmıştır. O yüzdendir ki; Eskişehir Atatürk’ün izinde, bağımsızlık ve Cumhuriyet’e sımsıkı bağlıdır. Eskişehir’e baktığınızda Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i görürüsünüz.
Gerek akademik yaşamım gerekse Belediye Başkanlığım dönemimde hep söylemişimdir; Atatürk’e ve Cumhuriyet’e olan borcumu asla ödeyemem. Bugün Eskişehir üniversiteleri, modern şehircilik yapısı, yetişmiş insan gücü, kadınların, çocukların ve gençlerin mutlu olduğu, en önemlisi de hemşehrilerimizin ‘İyi ki Eskişehirliyim’ dediği bir noktada ise bunu Cumhuriyetin kazanımlarına borçlu olduğumuzu asla unutmayalım.
Şehirler, içinde yaşayan insanları temsil ederler. Büyük bedeller ödemiş, büyük acılar çekmiş, yakılmış, yağmalanmış Eskişehir; artık dünyanın yaşanabilir üçüncü kenti seçilip, dünyanın en güvenli şehirler sıralamasında her zaman üst sıralarda yer alırken, müzeleri, senfoni orkestrası, tiyatrosu, tematik parkları, şehircilik projeleri, sosyal hayatı ile ülkemiz ve uluslararası alanda gıpta ile bakılan bir şehir olmuş ve Atatürk çizgisinden hiç ayrılmamıştır.
Bu sebeple bağımsızlığın simgesi, Cumhuriyet şehri Eskişehir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yılını kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatan için canını vermiş tüm şehitlerimizi, tüm gazilerimizi şükranla anıyor, Allah’tan rahmet dileyerek aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Ruhları şad olsun.”
